a
" alt="b">
" alt="b">

AZİZ BUŞ TİYATROSU 95 YAŞINDA

aziz buş tiyatrosu

Türklerin Tiyatrosu olmalı dediydi .

Arkadaşlarıyla birlikle kolları sıvadı.

Güldürdü.

Düşündürdü .

Halkıyla birlik içinde yol aldı.

Adı tarihe takılı kaldı .

 1917 yılını ( ayva baharı denen ) mevsiminde gözlerini açmış dünyaya.

Fakirliğe aldırmadan çoğalan , kalabalıklaşan , açlığa karşı gülüş yaratan bir aile adına AZİZ demiş . Hasan babası “ Bunun gözü göz değil “ derken  annesi Bahriye “ Beli ki ağlamadığına göre hep gülüş yaratacak “ cevap veriyormuş  Azizi kucaklarında okşarken.

Mahale çocukları zengin , obur , Aziz ise kalabalık ailenin çocuğu olarak oyunla , anlatıyla , selamla , deyiş ve deyimle , az şeyle mutlu olmayı başaran bir çocuktu.

Kurnaz değil  ama kararlı , ver elini Üsküp dediğinde Kadriye hanıma  ( Kadruş’una ) gönül vermiş almış getirmiş Prizrene BUŞ’lar ocağına.

Kitap sever , akıllı , uysal , dürüst , tek sözle tam kadın Kadruş  çeyiz olarak  3 sandık dolusu kitapla gelmiş  , geceleri kitap okur , Aziz de  böyle bir hanımla beraber olmasından gurur duyar.

Akşamları Kadruşu ,vay demeden uf demeden  iki dublo, küçük kestane çikolata , iki tane leblebi , kadehi içine ( mevsime göre ) üzüm yada kiraz tanesi koyarak getirir , taş plaklardan Safiye Ayla , Hamiyet Yüceses ve Zeki Mürenleri dinletir Azizine.

Herkes peçedeyken o taranmış , süslenmiş haliyle Azizinle ( düşmanları daha da çatlatmak , ocağına renk katmak ve veretmek amacıyla ) Prizrenin Şadrvanında başörtüsüz sebestçe gezer sağ elini kolundan çıkartmazdı Azizinden. Gülümser “ Asıl yaşamak Aziz’le yaşamakmış “der.

Süleyman bey , Abdullh Palyocu , “Doktor” İrfan , Kara Cafer ile dem sürerken Cemal Kılıç , Refet Kiser , Faik Emruş , Hüda leskovçalı’yla  , sağlam temel sağlam yapıya dönüşür mantığıyla , Tiyatro temellerini diker Prizren’inde .

Yazar , oynar , derler , örf ve adetlerimize sahip çıkarken güldürür  halkını. Halkı da  Azize  bizim Nasrettin Hoca der,  Prizrenin Nasretini adını  veriri bir daha geri almamak üzere.

Çok ödül aldı , çok röl canlandırdı , tiyatro oyunu yazdı , Halkın halkı oldu , güldürdü , Nasretin Hocamız “ dedirti kendisine , Doğru Yol’u kurdu , ter döktü , derneğin yaşaması için en son nefesine kadar çaba harcadı , “O bizim can direğimiz” derken , sanat düşkün ailesine hele hele  küçük oğlu Raif’e aynılarını dedirti , onun sanatçı olacağına inanarak 1970 yılının  karpuz mevsiminde  son nefesini vererek.

Doksanlarda ana ocağı , başının tacı derneği , Dernek Tiyatro koluna AZİZ BUŞ TİYATROSU adını verir , nice  Azizler yetişsin umuduyla  Prizrenimizde.

“ Kısadan hisse kıskanmasın kimse” herkesi mutlu edecek yaşamayı bildi Aziz BUŞ.

 İyi ki doğdun , iyi ki varsın , iyi ki bizimlesin Aziz BUŞ.

Nice Yıllara .

*Doğru Yol TKSD Aziz Buş Tiyatrosu  oyuncuları*/R. Buş/

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.

Sıradaki haber:

3 MAYIS 2012 PERŞEMBE GÜNDEMİ

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............