a
b

b

b
b

MUHAMMED USTAİBO’DAN GEREKLİ AÇIKLAMA

b

“Türklüğü ve Türkçeyi Canlı Tutan Küçücük Topluluk”, başlığınca hazırlamış ve “Kosovaport” aracılığıyla okurlarımıza sunulan yazı üzerinde değerli arkadaşlarım, meslektaşlarım Prizren Radyosu sorumlularından, eski siyasetçi, Mehdi Ülkü Cibo tarafından olduğu gibi, keza Priştine TV’sinin  eski gazetecilerinden ve günümüzde Türkiye’de ressam olarak hayatını sürdüren değerli İsmet Bölükemini tarafından yanıt almış bulunuyorum. Her iki arkadaşımızın olduğu gibi, dikkatsizlik yüzünden adları hiçbir kasıt olmadan(bunu her iki arkadaş da vurguluyorlar) unutulmuş bulunduklarından ve özellikle Savaştan önce Kosova’da Yerel Radyolarımızın Türklüğün ve Türkçenin korunmasındaki yer ile rolüne ilişkin özel olarak bir yazı hazırlamak niyetinde olduğum için (artık önemli bulmuyorum, çünkü Mehdi arkadaşımız konuyu işlemiş bulunuyor) özür diliyorum. Burada, meslektaşım, arkadaşım İsmet beyin de yazı üzerinde sunduğu beğenisi, güzel değerlendirmeleri dolayısıyla teşekkürlerimi sunmak isterdim. Vuçıtırn konulu hazırlamak üzere olduğu kitabın da en yakın gün içinde gün yüzünü görmesi dileklerimle.

Türklüğü ve Türkçeyi canlı tutan Küçücük topluluk için söz gelmişken,1999 yılından sonraki dönemden de birkaç söz söylemek ve sadece söylemek değil, konunun ağırlığına işaret etmek isterdim.

Kosova’da savaş sonrası dönemde (Türkiye’de hayatımı sürdürdüğüm için konuyu derinden tanıyamayabilirim-yine dikkatsizlik olabilirim) Türklük ve Türkçe’nin korunmasında 7 den 77 kadar, bu eski dönemde aittir, ilkin Türk Demokratik Birliği, sonraları da Kosova Demokratik Türk Partisi özel yere sahip olduğuna işaret etmem gerekir. Son birkaç yıl içinde de yeni kurulan Kosova Türk Adalet Partisi bu konuda özel çaba sarfetmektedir. Nitekim Doğru Yol ile Gerçek, Derviş kardeşlerin “Filizleri”,Mitroviçanın  Birlik,Mamuşa’nın Aşık Ferki ile Gilan’ın Yarın  Güzel Sanatlar Dernekler, Tiyatrocularımız, Bayanlarımızın Dernekleri, Türkleri bir araya toplamakta özel yer ve röle sahiptir. Ve bu Dernekler sayesinde ayak üzerinde de  durmaktayız.

Bilindiği üzere kahpe denen savaş bütün pislikleri üzerinde taşıdığı için ayakta durmak, durabilmek hiçbir şey olmamış gibi hayatı sürdürmek için azami çabaların sarf edilmesi gerekmektedir. Yoksa bir toplumda kayıplara uğrarsın. Kayıplara uğramamak için Kosova’da yaşayan Türkler, eğitim-öğretime özel önem vermekle(ki buradaki öğretmenlerimizin-eğiticilerimizin adlarını anmak imkânsız) değerli başarı kaydedildi. Onlara minnettarlığımızı sunmakta borçluyuzdur. Yaşamın en önemli alanlarından birini de her zaman ekmek gibi değere sahip iletişim alanı teşkil etmektedir. Ve bu alanda başlıca bireysel çalışmalar sayesinde başarılar elde edildi. Bu çalışmalarında başında, ilki denebilecek değerde Prizren’de Mehmet Bütüç arkadaşımızın 2000 yılında faaliyete geçirdiği “Yeni Dönem” gazete Radyo ve TV’nu oluşturmaktadır.”Tan” gazetemizden sonra iletişim alanında kalan derin boşluğu doldurmaya başaran Mehmet Bütüç, ayakta durabilmek için-malını-mülkünü satarak, tek sözle kurban olarak çalıştı, Türk gençlerini de çalıştırdı. Fakat ne yazık maddi sıkıntı yüzünden 2008 yılında söndü. Yazık oldu hem Kosova yetkililerine, hem de Türkiye’mize. Şu anda Prizren’de Reyhan Süleyman Hanım efendinin Evladı Fatih’ an gazetesi yaşamını büyük güçlüklerle sürdürüyor.

Türk halkı her zaman uyanıktır derler ya. Deyimin ne kadar doğru olduğunu Kosovalı Türkler bir kere daha doğruladılar.Bu defa gazete dışında dergicilik alanında faal gösterildi.. Mamuşa da Sofra, sonraları Derya dergisi,(Arif Bütüç’ün çabaları –sponsorluğu sayesinde),Kosova’da çocuk Edebiyatına özel önem veren ve çok ama çok başarı olan Zeynel Beksaç’ın “Türkçem” dergisi Ocak 1999 yılında yayın hayatına geçti ve halen büyük başarıyla çalışmalarına devam etmektedir.,1994 yılında yayın hayatına başlayan ve Osman Baymak’ın  Genç bay ve Bay(Balkan Aydınlar Derneği) dergileri,Paradigma dergisi,Agim Rıfat Yeşerenin  İmza dergisi,İsa Sulçevsinin Bahar dergisi,bir ara da Demokrasi Ufuğu dergisi yayından çıkıyordu.

Ancak, sadece Türk halkı değil, başka dillere mensup halklar da Kosova’da olup bitenler hakkında internet alanıyla bilgi edinmek şansına sahipler. Ve bu alanda Raif Kırkul Kosovahaberiyle ve de Ela Kasap  Ercan Kasap Kosovaportuyla, Ercan Kasap İHA, bir de Turan Kasap DHA haber ajansına muhabirlik yapmakla değerli başarı sahipleridir. Ancak, bunların tümü büyük maddi zorluklarla karşılaşmaktalar.

Radyolara gelince, Priştine Radyosundan sonra, Kosova Radyo TV’si, Prizren Radyosu ve Kent Fm radyosu Kosova’da yaşayan Türklerin iletişim alanındaki gereksinimlerini gidermeye çalışıyorlar. Bu iletişim alanında çalışanların tümünü canı yürekten kutlarken, Gazetecilik duayenlerimiz müteveffa Şakir Maksut, Nevzat Hüdaverdi, İlhami Kamil ve genç yaşlarında hayatını kaybeden Erol Şilek, Zümrüt Pantina ile İsmail Makasçı’ya Allahtan rahmet, mekânlarının cennet olmasını  dilemekteyim.

Muhammed Ustaibo-İzmit-Kocaeli

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

İZLEYİCİLERİN BÜYÜK BEĞENİSİNİ KAZANAN TİYATRO OYUNU

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
casibomholiganbet girişOnwinholiganbetonwinonwin girişbets10 girişjojobet