a
b

b

b
b

PRİZREN’DE DÜZENLENEN BİLİM, FELSEFE VE DİN İLİŞKİSİ KONFERANSINA BÜYÜK İLGİ

b

Bilim, Din ve Felsefe Vakfı tarafından Prizren’de tertiplenen Bilim, Din ve Felsefe Konferansı,  alanında uzmanlaşmış, Türkiye’den gelen akademisyenleri ve katılımcıları bir araya getirdi.

Prizren Ukshin Hoti Üniversitesi’nin salonunda düzenlenen konferansta katılımcılar, değerli akadamisyenlerden, bilim, din ve felsefe arasındaki  farklı perspektifleri, bilimsel, felsefi ve dini düşünce arasındaki ilişkiyi daha iyi kavrama fırsatını buldu.

Bilim, felsefe ve din alanlarında yapılan araştırmalarla topluma değer katmak, toplumsal gelişmeye katkıda bulunmak ve geleceğe ışık tutmak amacını güden konferans, katılımcılar tarafından büyük bir ilgiyle izlendi.

Konferansta “Kuran-Bilim İlişkisi “ konusu üzerinde sunum yapan Dr. Emre Dorman,  Kosovaport’a yaptığı açıklamada, Kuran ve bilim ilişkisinin aslında bugün belki de Müslünamlar’ın büyük bir ölçüde geri planda tuttuğu, çok ıskaladığı ancak çok önemli bir konu, çok temel bir konu olduğunu,  malum  bilim çağında yaşadığımızı belirtti.

Dünyanın hemen her gelişmiş ülkesinin  bilimi esas aldığına vurgu yapan Dorman,  “Aslında bugün uğraştığımız şeylere baktığımız zaman bin yıl önce Müslümanlar’ın uğraştığı şeylerle karşılaştırdığımızda çok içler acısı bir tabloyla karşılaşıyoruz. Çünkü bin yıl önce Müslümanlar astronomiyle, fizikle, kimyayla, felsefeyle uğraşırken bugün maalesef mezhepsel çatışmaların, mezhepsel tartışmaların ön plana çıktığı fıkhi konuların  gündeme geldiği bir dönemdeyiz.Bunu fark ettirmek için konferans düzenlendi. Kuran-i Kerim’de aşağı yukarı bine yakın Ayet, dikkatlerimizi dış dünyayay yönlendiriyor. Yerlere, göklere bakmamızı istiyor. Sizlere, dağlara, yeryüzünün yaradılışına canlıların yaradılışına bakmamızı istiyor, dolayısıyla bunu yapmak için aslında bizim dış dünyadan bilgi edinmemiz gerekir. Dış dünyadan bilgi edinme yolu bilimdir. Bilim yapmak bu anlamda bir nevi ibadettir. Kuran’ın bizi sevk ettiği, yönlendirdiği ve Allah’ın bir emrinin yerine getirilmesidir. O yüzden ben bütün akademik çalışmalarımda sıklıkla vurgulamaya çalışıyorum ki, din ve biliimin çatışması asla söz konusu değil. Tabbi burada hangi dinden, hangi bilimden bahsettiğimiz çok önemli. İslam’ın bilimle bir derdi yok, tam tersine aslında Allah’ın  hem evren Ayetleri’ni, hem Kuran-ı Kerim’de vahdetmiş olduğu  Ayetleri daha iyi anlayabilmemiz, daha iyi kavrayabilmemiz için hem bilimle, hem feslsefeyle yakın bir ilişki içinde olmamız gerekir diye düşünüyorum. Bu sayede hem her yaşta özellikle gençlerin kafalarındaki dinle ilgili, İslam’la ilgili sorularda çok açık, net kabul edilebilr, ikna edici, gerekçelendirilebilir, temellendirilebilir cevaplar verebileceğimize inanıyorum. “ ifadelerini kullandı.

Konferansta “neden Müslümanım” konusuyla ilgili olarak sunum yapan Prof. Dr. Caner Taslaman da Kosovaport’a yaptığı açıklamada, konferansta modern bilimin verileriyle İslam dini arasında çelişki olmadığını, sunum yapanların detaylarıyla ortaya koymaya çalıştıklarını belirterek, “ ben de bunun bir parçası olduğum için mutluyum. Prizren halkı bizi çok gönülden karşıladı.” dedi. Günümüzde Allah’ın varlığıyla ilgili şüpheler, İslam’la ilgili şüpheler ileri sürülüyor. Biz de Allahın varlığına neden inanıyorum ve neden Müslümanız sorusuna burada aklı başında delillerle cevap vermeye çalıştık. Bunları detaylı şekilde göstermeye çalıştık. İnternet ve diğer araçlarla şüphelerin yayıldığı dönemde bence insanların aklı başında akademik açıdan ciddiyet taşıyan sunumlara ulaşmaya ihtiyaçları var. Biz burada bunu gerçekleştirmeye  çalıştık.” ifadelerini kullandı.

Üç oturum şeklinde tertiplenen konferansın  birinci oturumunda Dr. Furkan Özçelik “Yapay Zekanın Felsefi ve Dini Etkileri”, Prof. Dr. Emre Onur Kahya “Kozmik Uyum: İlahi Yaratılış ve İnce Ayar Üzerine Tarihsel Bir Yolculuk”, ikinci oturumda Doç. Dr. Zafer Duygu “Tarih Bilim midir? Dinler Tarihi Alanından Bir Örneklem”, Yasin KARA “Kuran’ın Allah’ın Vahyi Olduğunu Bilebilir Miyiz?”, üçüncü oturumda Doç. Dr. Emre Dorman “Kuran Bilim İlişkisi” ve Prof. Dr. Caner Taslaman “Neden Müslümanım?” konularında sunumlar gerçekleştirdi. /kosovaport/

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

SAĞLIĞA EN FAYDALI PEKMEZ TÜRÜ OYMUŞ: VÜCUDA GİRDİĞİ AN KAN YAPIYOR

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
casibomholiganbet girişOnwinholiganbetonwinonwin girişbets10 girişjojobet