a
b

b

b
b

TİKA KOSOVA’DA KÜLTÜREL MİRASA SAHİP ÇIKIYOR (VİDEO)

b

DSCN6796 DSCN6792 DSCN6793Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), Kosova’da ecdat yadigarı olan tarihi eserlere hayat vermek çabaları kapsamında Priştine Yaşar Paşa Camii’nde restorasyon çalışmalarını başlattı.

Kosova’da bir çok tarihi eseri restore ettirerek, ayağa kaldıran Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), hayata geçirdiği projelerle, çok sayıda eseri harap olmaktan kurtardı.

TİKA, ecdat yadigarı olan tarihi eserlerin tekrar hayat bulmasına yönelik projelerine bir yenisini daha ekledi. Kültürel mirasın korunmasına büyük önem veren TİKA, Priştine’de en eski camilerden biri olan Osmanlı eseri “Yaşar Paşa” camiinin restorasyon çalışmalarını başlattı. Prişitine’de halk arasında Orta Cami olarak bilinen ve 1834 yılında inşa edilen Yaşar Paşa Camii’nin restorasyon çalışmaları hakkında Kosovaport’a konuşan  TİKA Kosova Koordinatörü Eyüp Yavuz Ümütlü, TİKA’nın gerek Kosova, gerek Balkanlar’da, dünyada ise şu an 127 ülkede çok çeşitli, çok farklı sektörlerde projelerine devam ettiğini belirtti.

Restorasyonun da proje yürüttükleri önemli sektörlerden bir tanesi olduğunu kaydeden Ümütlü, bu kapsamda Yaşar Paşa Camii’nin restorasyonun da 2014 yılının yaz aylarında Ağustos sonu itibariyle başlamış olduğunu söyledi. Caminin öncelikli proje kapsamına alınmasının gerekçelerine değinen Eyüp Yavuz Ümütlü,”Her şeyden önce Yaşar Paşa Cami’si Kosova’nın başkenti olan Priştine şehrinin merkezinde olan ve ibadete kapalı bir cami idi. Bununla birlikte çok ciddi statik problemleri olan bir camiydi, yıkılma tehlikesi bulunan bir cami idi. Böyle bir cami gerek yıkılma tehlikesinden dolayı hızlı müdahale edilmesi gerekmesinden, gerekse ibadete kapalı bir caminin faaliyete geçmesinde bir öncelik olmasından dolayı tabi ki de listemizde ön sırada yer alan bir camiydi. O sebeple de Yaşar Paşa Camisi’nin restorasyonuna başladık” şeklinde konuştu.

Projelendirme sürecinin haliyle uzun sürmesinin sebeplerini de açıklayan TİKA Kosova  Koordinatörü Eyüp Yavuz Ümütlü şöyle konuştu: “Her şeyden önce restorasyon projeleri uzun süreli projelerdir.Çünkü bu 3 aşamalı bir şey. Rölöve, restitüsyon ve restorasyon dediğimiz yani bu işin ilk baştaki hali nasıldı, sonra bu süreç içerisinde hangi değişiklikler bu yapıya eklendi . Bununla birlikte restorasyona nasıl bir müdahale yapılması gerektiği konusunda 3 farklı proje yapılması gerekiyor.Bunlar da tabi tarihi araştırmalar, belgeler, dokümanlar gibi her cami için farklı olacak çeşitli araştırmalar gerektiren bir süreç”.

Projeyi kontrol eden restorasyon uzmanı yüksek mimar Fahrettin Emrah Köşgeroğlu da restorasyonun başlaması sırasında karşılaştıkları bazı sıkıntıları dile getirerek, karşılaştıkları sıkıntılardan bir tanesinin binanın yapısal durumunun projede göründüğünden biraz daha kötü durumda olmasını oluşturduğunu belirtti. “Açıkçası o biraz zorladı. Bir başka durum da tabi caminin iç süslemeleri oldukça özeldir.Özellikle bu kalem işleri. İyice korunmuş ve oldukça zengin bir örnek. Bu kadar zengin bir örnek bulmak Balkanlar’da çok zor açıkçası.Bunları da korumak için özel bir ilgi ve alaka gerektirir” şeklinde konuşan Köşgeroğlu, mümkün olduğu kadar özgünlüğünü bozmadan, özgünlüğü koruyacak şekilde detaylı çizilmiş bir çalışma gerektirdiğini söyledi.

Restorasyonu gerçekleştiren yüklenici firma temsilcisi Recep Peker de restorasyonda kullanılan malzemelerin Türkiye’den getirttiğini belirterek, “Burası için ayrıca uzman ekipler de Türkiye’den getirildi. Kalemgarlarımız, kurşuncularımız, taş ustalarımız onları da Türkiye’den getiriyoruz. Amaç Türkiye’ye yakışır bir şekilde eseri ortaya çıkarmak”ifadesini kullandı.

Priştine Yaşar Paşa Camii restorasyon çalışmalarının Ağustos 2016 yılında tamamlanması öngörülüyor./kosovaport/

[youtube width=”300″ height=”250″ video_id=”YHlSLNHpFok”]

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

GENİŞ TABANLI KOALİSYON HÜKÜMETİ ARAYIŞLARI

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
casibomholiganbet girişOnwinholiganbetonwinonwin girişbets10 giriş