a
b

b

b
b

YORULDUK…

b

Herkesin şikayet edeceği bir meselesi vardır. Herkes isyan edebileceği bir konunun muhatabıdır. Öfke ve  isyanın en kötü hallerinde deriz ki,  yorulduk.  O kadar ki,  kimseyi anlayacak takatimiz kalmaz.

Sandığımızdan daha yorgunuz, belli.  Hayat insanı yaşadıklarıyla öyle bir yere getiriyor ki…

Yorulduk insanların hoş olmayan davranışlarından, virüs salgınından, maske taşımaktan, siyasi gelişmelerden, ekonomik sıkıntılardan işsizlikten, insanların umursamazlığından… Ruhumuz yorgun düştü.

İnsanın öyle yorulduğu olur  ki; ne yeniden başlamaya cesareti olur,  ne de denemek için isteği kalır.

Çünkü, virüs salgınının yarattığı güvensizlikten, düzensizlikten, endişe etmekten yorulduk..

Bazılarımızı işitiyor gibi oluyorum….Diyorlar ki…Maskelerin örttüğü ağızlardan çıkan yalanlardan yorulduk…

Maskelerin arkasında gizlenen samimiyetsiz yüzlerden yorulduk..

Aşıların yakın bir tarihte geleceği yalanlarından yorulduk.

Yorulduk, vaatlerini yerine getirmeyen insanların koltuklara oturmasından… Ülkeyi fakirleştiren rüşvet ve yolsuzluklardan…

Hem beklentili, hem suskunuz. Çocuk kadar beklentili, yaşlı kadar suskun.  O kadar çok yorulduk ki; gönlümüz  artık huzur istiyor,  dinlenmek istiyor.

Bazılarımız hayatın  çok kısa olduğunu diyor,  bu kısa hayatta çok yorulduğundan şikayet ettiklerini  biliyoruz.

Bazılarımız , artık hayallerinin hep yıkılmasından  yorulduğundan şikayetçi…

Sevdiklerinden göremediği  vefasızlıktan yorgun düşenlerin olduğuna da tanığız.

Bazılarımız , kendilerini  yoran şartların ağırlığı değil, halden anlamayan insanların sağırlığından yorulduklarını kabul ediyor.

Yalandan tebessüm edenlerden yorulanlar da az değil.

Sizce, yaşadıklarından, beklentilerinden, hayal kırıklıklarından yorulan yok mu?

Yorulduk, artık güzel bir şeyler olsun… güzellikler gelsin istiyoruz.

Ercan Kasap

27.04.2021

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

POZİTİF-NEGATİF…

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
casibomholiganbet girişOnwinholiganbetonwinonwin girişbets10 girişjojobet