a
b

b

b
b

ZEVZEKLİK…

b

Hep söylüyoruz, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Kosova’da çok önemli projelere imza atan ana vatanımızın çok  değerli bir kurumu. Kosova’da faaliyete başladığı 2008 yılından bugüne kadar hayati olarak sayılan bir çok alanda sayısız  projeleri hayata geçirdi.

Kosova’da  inşa edilen bir çok yeni okul, çocuk yuvaları, restore edilen camiler, köprüler, saat kuleleri, hamamlar TİKA’nin eseridir. Bu eserlerin duvarlarında görülen TİKA tabelası, Türkiye’nin Kosova’ya beslediği dostluğun nişanesidir. TİKA’nın tabela ve logosunu, Kosova tarlalarını süren makinelerde, sera naylonları üzerinde, ambulanslarda,  üretim ve istihdama yönelik dikiş atölyelerinde, meslek edindirme merkezlerinde görmeniz mümkün. İnsana dokunan faaliyetleriyle  TİKA Kosova’da hayatın her noktasında var.

Türkiye Cumhuriyeti’ni Kosova’da çok dirayetli bir şekilde temsil  eden bir kurum olarak TİKA, kalkınma yardımı konsepti kapsamında bir ülkenin bu hususta Kosova’nın kalkınmasına yardımcı oldu, olmaya da devam ediyor.

Eğitim, sağlık,  tarım, kültürel mirası koruma gibi pek çok alan, TİKA’nın yürüttüğü projelerinde öncelikli sektörlerdir. Aslında TİKA, bu projeleri hayata geçirirken, farklı ülkelerde gönüller arasında köprüleri güçlendirmeye, sağlamlaştırmaya önayak oluyor.

Bu böyle iken ve böyle bilinirken, bazı projeler, Kosova’da bazı çevreleri ne yazık rahatsız ediyor.

Kültürel mirasa sahip çıkılması, zamanın yıprattığı tarihi kültür eserlerinin aslına uygun restore edilerek   yeniden can  bulması ve topluma kazandırılması söz konusu olunca, bazı sözde aydın çevreler, bu iyi niyeti, tarihi değiştirmek yeltenişi olarak algılamaktalar.

Birkaç gün önce Kosova’nın başkenti Priştine’deki Fatih (Büyük) Hamamı’nın restorasyonu için Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ile Priştine Belediyesi, işbirliği protokolüne imza attı.

Müze olarak hizmet verecek halk dilinde Büyük Hamam olarak bilinen Fatih Hamamı’nın restorasyonu hakkında, işbirliği protokolüne imza atan Priştine Belediye Başkanı Shpend Ahmeti, “sosyo-kültürel alanlardaki taleplerimize TİKA’dan her zaman destek bulduk. Bu hamamın eski haline döneceğini söylemekten mutluluk duyuyorum.” ifadesini kullandı.

TİKA Kosova Koordinatörü Cihan Dinçer ise “Kosova için, Kosova halkı için ne gerekiyorsa kendi yasal mevzuat sınırı içerisinde ve imkanlarımız dahilinde ne yapılması gerekiyorsa biz her zaman hazırız ve Kosova’nın yanındayız.” şeklinde açıklama yaptı.

Ancak bazı üniversite öğretim görevlileri, kültürel mirası koruma enstitüleri uzmanları  ve hamamın daha önceki kazı çalışmalarında yer alan  arkeologlar,  Türkiye’nin, Kosova’nın tarihine müdahale ettiğini, Kosova’nın kültürel mirasını ötekileştirmeye çalıştığını, Türkiye’nin Kosova’nın tarihini değiştirmek için çabaladığı iddialarında bulundu. Bu iddialar yabancı değil, çünkü bir kaç yıl önce Türkiye tarafından yapılan  Kosova tarih ders kitaplarında yanlış ve incitici ibarelerin kaldırılması talebi, “Türkiye Kosova’nın tarihini değiştirmeyi çalışıyor” olarak kamuoyuna lanse edilmişti.

Bazı üniversite öğretim görevlileri ve tarihçileri rahatsız eden aslında Kosovalı Arnavutların “Büyük Hamam” olarak tabir ettiği hamamın “Fatih Hamamı Müzesi ” projesi olarak adlandırılması olmuş anlaşılan.

Bu sözde aydınlar Priştine’de, restorasyon çalışmalarını belediye ve TİKA’nın ortaklaşa olarak finanse edeceği hamama “Fatih” Hamamı denmemesini talep etmekteler. Sebep olarak, hamanın Fatih değil, Büyük Hamam ismini taşıdığı, isim değişikliği yapılmaya çalışıldığı iddialar gösterildi.

Hadlerini aşarak daha ileriye giden bu sözde Arnavut aydınları mesnetsiz bir şekilde  Fatih Sultan Mehmet’i en kötü şöhretli Sultan olarak ilan etti. Bazı üniversiteli hocaların yaptıkları, zevzeklikten başka bir şey değildir. Priştine caddelerine Roma imparatorlarının ismini koyarken, Osmanlı sultanlarını kötülemek, boş konuşmaktır, zevzekliktir. Kosova’da Sırpların yaşadığı belediyelerde Sırp krallarının onlarca heykeli var. Ama, Arnavut tarihçilerden çıt yok.

Kosovalı tarihçiler, Kanuni Sultan Süleyman’ın heykelini topraklarında diken Macaristan’dan örnek almalı. Tarihin değişemeyeceği herkes tarafından biliniyor. Bunu TİKA, tepki olarak medyaya dağıttığı  yazılı açıklamasında, “TİKA’nın, Kosova’nın kültürel mirasını ötekileştirmek gibi bir amacı yok.  Şu ana kadar hiçbir ülkede hiçbir şekilde  o  ülkenin kültür ve geleneklerine aykırı projeleri uygulamıyoruz ve uygulamayacağız, hayata da geçirmedik.” ifadeleriyle Kosovalı üniversite hocaları, kültür miras uzmanları ve arkeologların endişeleri, eleştirileri ve suçlamalarına anında cevap verdi.

Hamamın isminin değiştirildiği iddiası da saçmalıktır. 500 yıllık bir hamamın ismi Fatih ise Fatih’tir. İsmin silinmesi mümkün müdür?

Üstelik, Fatih Hamamı yanında, Fatih Sultan Mehmet Camii bulunmaktadır. İsmi beğenilmiyor diye 500 yıllık caminin ismi mi değiştirilsin?

Belli ki Kosova’da bazı çevrelerin Osmanlı  alerjisi  bitmiyor.

Belli ki, bazılarının niyeti üzüm yemek değil bağcıyı dövmek.

Ercan Kasap

09.04.2021

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

YENİDEN DOĞUŞ…

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............
casibomholiganbet girişOnwinholiganbetonwinonwin girişbets10 girişjojobet