13 Mayıs 2024 Pazartesi
News
Umut yaşamın sigortası ise ya da Aristo’nun tanımladığı gibi umut uyanık insanın rüyasi ise, haklı olarak umutlandık.Priştine’de Türklerin yaşam şartları iyileşecek. .. ne güzel.
Priştine’de yeni idare Türk topluluğuna destek verecek…ne hoş
Türk öğrencilerinin okuduğu sınıflar onarılacak. Türklerin yaşadığı mahalleler düzen içine alınacak. Kültürel miras eserleri korunacak…ne ala. Priştineli Türkler daha ne isteyebilir…
Bunu da ciddi bir siyasetçinin söylemesi, Türk halkının yaralarına merhem gibi geldi.
Ama ne hikmettir bunların hepsi sadece seçim vaatleri. Kulağa hoş gelen vaatler. Bu vaatlerde bulunan da Kosova’nın ikinci büyük partisinin lideri.
Sözüm Kosova Demokratik Birliği (LDK) Genel Başkanı İsa Mustafa’ya. Priştine Belediye başkanı görevini sürdürmekte olan ve belediye başkan adayı olan İsa Mustafa, Türkleri kandırmak peşinde olan siyasilerden biri maalesef.
Mustafa’nın seçim kampanyası çerçevesinde düzenlenen toplantılarda, Priştine’de Türk seçmeninin oyunu kazanmak için kulağa hoş gelen fakat gerçeklerden uzak olan, doğruluk payının olmadığı değerlendirme ve vaatlerde bulunması, oldukça hayret verici.
Kosova Türk Adalet Partisi’nin (KTAP) tanıtım toplantısına katılan ve bu partinin desteğini alan İsa Mustafa, ne demişti bu toplantıda bir hatırlayalım. Aslında, LDK tarafından medyalara dağıtılan yazılı bildiride, dikkat çeken diğer noktalar arasında Mustafa’nın şunları ifade ettiği belirtilmişti:
-“Priştine’de Türklerin hayat şartlarının düzelmesi konusunda kararlıyız.
-Priştine belediye idaresi gelecekte de Türk toplumu mensuplarına destek verecek, işbirliği geçmişte olduğu gibi gelecekte de devam edecek.
-İşbirliğini derinleştirmeyi arzuluyoruz, tıpkı birlikte yaşadığımız gibi. Kültürel miras eserlerinin korunmasından yanayız. Dodona’dan çarşı camisine kadar meydan ve altyapı düzenlemelerine gideceğiz. Türk dilinde eğitim görülen okulda da Türk öğrenciler için tamirler gerçekleştireceğiz. Belediye gelecekte, Türk derneklerinin desteklenmesi imkanlarını görüşecek.”
Kosova’da 3 Kasım’da yapılacak belediye seçimlerine bir kaç gün kala, bazı siyasi parti liderlerinin oy almak uğruna verdikleri vaatler, yalanların ötesine gidemiyor ne yazık.
Günlük hayatta yalan söylemek ceza yasalarına göre suç değil. Ahlak açısından da bazıları için yalan söylemek ayıp ta değil. Hele bazı siyasiler söz konusu olunca.
Üstelik seçim kampanyası dönemi yaşanıyorsa, yalanın kralını söyle, oyları kap yaklaşımı, genel manzaranın kaçınılmaz parçası haline gelir.
Peki, verilen bu vaatlere inanmalı mıyız ? Geçmişe bakılırsa İsa Mustafa’nın Priştineli Türklere dair en ufak bir çalışma yaptığı görülmemiştir. Geçmiş geleceğin teminatıysa eğer, bunun LDK’nın Priştine’de 4 yıl daha iktidarda kalabilmek için uyguladığı klasik bir seçim stratejisi ve bu bağlamda Türklerin oylarını kazanmak amaçlı olduğu o kadar açık ki…
İsa Mustafa’nın belediye başkanı görevi döneminde, belediyede çalışan 14 Türk’ün sayısı 9’a düşmüş, bunlarda biri (Bedri Kurda) iş yerinden kovulmuş, diğer 4’ü emekliğe ayrılmıştır. Son 3 buçuk sene içinde 1 Türk bile belediyeye alınmamıştır.
İsmet Beqiri döneminde yani 5 yıl önce, Priştine Belediye Meclisi gelenksel dil olan Türkçe’nin resmi dil olması kararı alınmış, ancak gelin görün ki bu karar o gün bugündür uygulanmadı. Belediye binası girişine Türkçe yazılı tabela asılmasını geçtim, Türkçe tek bir evrak bile verilmedi.
Türk öğrencilerinin eğitim şartlarını düzeltmeyi vaat eden İsa Mustafa’yı bu zaman kadar Priştine’de Türkçe eğitimin yapıldığı tek ilköğretim okulu olan Elena Gjika ilköğretim okulunda gören olmadı.
Türk çocuklarının okuduğu sınıflar Türk kurumları (TİKA) , Türk şirketleri (BKT) , Priştineli Türk bireyler tarafından tamir ve restorasyon edilmiştir. İsa Mustafa bu sınıflara tek bir çivi bile çakmamıştır.
Kültürel miras eserleri yani Osmanlı’dan kalan eserlere gelince, Priştine belediyesi tarafından onarılan en eski eserlerden biri olan Hamamın restorasyonu tam bir eser katliamıdır. Restorasyon, hatalı çalışmalar nedeniyle bir kaç kez durdurulmuştur.
Restorasyon tamamlandı tamamlanmasına ama hamamın şu anki hali yürekler acısı. Bu eser tamamen katledilmiştir. Daha dikkatli bakarsanız hamamdan Osmanlı izi tamamen silinmiştir.
KTAP’nin değil, her hangi bir Türk partisinin, Priştineli Türkler için son 4 yıl parmağını bile kımıldatmayan bir belediye başkan adayını körü körüne desteklemesi ve seçim işbirliğine girmesi, niyeti sorgulayan niteliktedir.
Seçim uyuşukluğu içersinde kim ne verirse versin, yalan da olsa destek verelim mantalitesinin ne kadar sağlıklı olduğunu kestirmek zor değil. Sonuçta görünen köy kılavuz istemez.
Halkın bu seçim kampanyasında bu uydurmalara uymayacağını, uyanık davranıp, doğru seçim yapacağını umuyorum. Aksi halde, yalanlarını satmak için her zaman birileri bizi bulur.
