a
b

b

SİZİN KÖŞENİZ

SİZİN KÖŞENİZ

06 Şubat 2025 Perşembe

CAMİ MESELESİ…

CAMİ MESELESİ…
4

BEĞENDİM

ABONE OL

Düşünce, düşünmenin sonucudur.
Düşünebilen herkesin hakkıdır, düşünmek.
Öyle ya da böyle düşündüğü için, yadırgamak, dışlamak, hele inandırıcı olmak yerine saldırmak, hiç olmaz.

Savaş öncesi ün yapmaya başlayan Kosova’nın Drenica bölgesinden ünlü ses sanatçısı Leonora Yakupi, geçen gün Facebook sayfasında, Priştine merkezinde Türkiye Diyanet Başkanlığının desteğiyle yapımı başlayan camiye “ısmarlama” tepkiler karşısında, caminin yapılmasından yana görüş açıklamasına, bazı hayranlarından “Sen de mi Leonora!” ile başlayan, yakışıksız tepkiler de dile geldi. Fakat, ezici hayranı, onun yanındaydı.
90’ların başında bir duvar takvimdeki fotoğrafından tanıdığım sanatçıyla cami frekansımızın örtüşmesi güzel bir duyguydu.
Olaylar karşısında çifte standard kullananlar kendileri, yakınları, görevleri nedeniyle ülkelerine de zarar getirebilirler.
Miloşeviç rejimi tarafından 90’lı yılların başında Priştine Üniversitesi’nin avlusunda inşa edilen Ortodoks Klisesi (Siyasi amaçlı), 2005’te üniveriste karşısındaki tarihi okul binası yıkılarak temelleri üzerinde Katolik Katedrali de siyasi amaçla (Hıristiyan dünyası Kosova’nın bağımsızlığını destekler umuduyla) yapıldı.
Kilisenin ardından Bosna ve Kosova’da yüzbinlerce insan kıyımı geldi, Katedralin ardından ise Avrupa Birliğinin 27 ülkesinden 23’ü tanırken, Vatikan’dan Kosova’nın bağımsızlığını tanıma kararı hala gelmedi.
Priştine başta olmak üzere, yaklaşık yarım yüzyıl Cuma günleri cemaatin yaz kış yersizlikten caminin dışında kaldığına şahitim. Fakat, aynı sebepten söz konusu kiliselerde dindarların ibadetlerini dışarıda yapmak zorunda kalmadıklarına da şahitim.
Öyleki, Türkiye Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’nın Neootoman (Yeni Osmanlılar) yayılmacı siyasi amaçlı cami yaptırdığı iddiasıyla, cami yapımına karşıt kamuoyu yaratmak isteyenlerin (Visar Duriqi, Arbana Xhara….) çırpınışı, leğende fırtına koparmaktır.
Herşeyden önce 100 bine koşan nüfusuyla, tek bir caminin bulunmadığı Ulpiyana ve Dardaniya semtlerinde yaşayan Müslümanların ihtiyacıdır, bu cami.
İşte bu yüzden, karşı koyanlar samimi olmak, zorundadır.
Öte yandan, tarihten söz etmek istersek Balkanlardaki Hıristiyan mabetlerin yüzde 65’nin Osmanlı döneminde inşaa edildiğini, inşat tarihleri doğrular. Belgrad’ta,
17. yüzyıldaki 267 camiden sadece Bayraklı cami ayaktadır. İstanbul’da ise, bugün 75 kilise faaliyetedir.
Bu topraklarda 600 yıllık Osmanlı idaresince, ne Priştine yakınlığındakı Gracanitsa Manastırı ne de Prizren’deki katedral yıkılıp yakılmamıştır.
Mabetlerde iman olur, inata yer yoktur.
Dinler arası hoşgörüyü katledenler, genelde cahiller ve 6 kalp nakli yapsa da bu dünyadan göçmek zorunda olduğunu anlamak istemeyen Rockfeller gibisi “zavallı”, beynini kiralayabilen, cahillerdir.
Demokrasi, başkasına zarar vermeden, istediğin gibi yaşamanın bir şeklidir.
Demokrasilerde din yasak olmadığı gibi, dininden vazgeçmek, başka bir dine geçmek de serbesttir. Sözde “Çağdaş” ülkelerde hatta, eşcinsellerin evlenmeleri de yasallaşmıştır.
Öyleki, özellikle bizim eski dinimiz başkaydı, diyenler eski dinlerine dönebilir, suç değildir.
Dünya iyidir, yaşamak güzeldir, bu böyle iken çıkar amaçlı nefret yaymak da ne demek.
Yunus der ki, Sevelim sevilelim…

İbrahim Arslan

25.07.2020

casibomholiganbet girişOnwinholiganbetonwinonwin girişbets10 giriş