a
" alt="b">
" alt="b">

AYRIŞMAK ZAMANI DEĞİL…

Gözlerimizi kapatıp, kulaklarımızı tıkayıp, ağzımızı mühürleyemeyiz…Etrafımıza herşeyden habersizmişiz  gibi bakamayız…Oldu bittiye getirerek gelişmeleri akışına bırakamayız…

Çünkü hızla yaklaşan önemli bir sınav var karşımızda.

Bu sınavdan en yüksek dereceyle çıkabilmek için önce aramızda sebepli, sebepsiz küskünlükleri unutmamız lazım… kavgalarımızı bir tarafa bırakmak zorundayız…dargınlıkları gündemden kaldırmalyız…yapıcı olmayan karşılıklı eleştirileri sonlandırmamız zaruri olacak…

Çünkü, küskünlüklerin zamanı değil, kavganın sırası değil, dargınlıkların  hiç te değil.

Bilerek yada bilmeyerek yaptığımız hatalarımızdan kaynaklanan ve bizi birbirimize düşüren ilişkilermizdeki  bu çıban başlarından kurtulamıyorsak, küskünlükler, dargınlıklar, kavgalar gibi yenik düştüğümüz davranışlardan bari bir süreliğine uzak durmamız lazım,  olmadı en azından  bu hareketlermizi bir kaç aylığına donduralım. Aslında statüko durumunu erteleyelim.

Rafa kaldırdığımız insanlık, sevgi, saygı, ahlak ve erdem gibi kavramlara yeniden dönmeyi başaramıyorsak, en azından hayatın anlamını ifade eden  bu kavramları yeniden yeşertebileceğimizi düşünmekten vazgeçmemeliyiz.

Altını çizmek istediğim mevzu şu; zaman ayrışmak zamanı değil, zaman, biribirimzden ayrı düşmek zamanı hiç te değil.

Çünkü önümüzde kenetlenmemizi gerektiren nüfus sayımı var… Her ne kadar incitilmiş olsak ya da incitmiş olsak bile, her ne kadar hayal kırıkılığına uğramış ya da hayal kırıklığına uğratmış olsak bile, her ne kadar gönül yarası almış yada gönül yarası açmış olsak bile, Türk toplumu olarak nüfus sayımından başarıyla çıkmamız, insani, vicdani ve ulusal bir sorumluluktur.

Sorumlukluk herkes için geçerli olmalı… siyasetçi olsun, öğretmen olsun, memur olsun, işçi olsun, her kesimdeki ferdimiz için Türk varlığının yaşaması açısından bir elzemdir nüfus sayımına sorumlulukla yaklaşmak.

Kosova’da Türk toplumu içinde kenetlenme, nüfus sayımının anahtarıdır. Gerçek sayımızı göstermek için bir araya gelmek, nüfus sayımında küçülmediğimizi, azalmadığımızı, aksine büyüdüğümüzü ,çoğaldımızı kanıtlamalıyız.

Gururlu, onurlu Türk  milletinin  fertleri olduğumuzu, örnek ve ilham  aldığımız geçmiş nesiller ve örnek ile ilham alacak  gelecek nesiller adına, Türk kimliğimizi ifade ederek, nüfus sayımına damga vurmalıyız.

“Bu topraklarda asırlardır devam etmekte olan varlığımızı sürdürmekte kararlıyız “ mesajı vermek boynumuzun borcu…

Nüfus sayımı sürecinin başlamasına 62 gün kaldı. Kaderimizi belirleme meselesi elemizde…

Bındandır ki zaman, ayrışma zamanı değildir. Zaman, kenetlenme zamanıdır!

Bu, asla ahkam kesmek ve  akıl vermek değil, tavsiye etmek, temennide bulunmaktan ziyade bir mecburiyettir nüfus sayımı söz konusu olunca…

Ercan Kasap

03.02.2024

0 1 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

KOSOVA’DA TÜRKÇE MEDYANIN ÇÖKERTİLMESİ…

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............