a
" alt="b">
" alt="b">

KOSOVA MİLLETVEKİLLERİ, “10’UNCU ULUSLARARASI BALKAN COĞRAFYASI ÇANAKKALE’DE BULUŞUYOR” ETKİNLİĞİNE KATILIYOR

Çanakkale’deki Gelibolu Mevlevihanesi’nde, Mevlana Celaleddin Rumi’nin 748’incı vuslat yıldönümü nedeniyle düzenlenen Şeb-i Arus töreni, balkan ülkelerinin temsilcilerini buluşturdu. Gecede, Mesnevi okuması ve sema gösterisi gerçekleştirildi.

Mevlana Öğretisini ve Gelibolu Mevlevihanesini Tanıtma ve Yaşatma Derneği tarafından, Mevlana Celaleddin Rumi’nin 748’inci vuslat yıl dönümü nedeniyle Gelibolu Mevlevihanesi’nde ’10’uncu Uluslararası Balkan Coğrafyası Çanakkale’de Buluşuyor’ etkinlikleri düzenlendi. ‘Dünyanın Ortak Dili Hz. Mevlana’ temasıyla gerçekleşen programa; Çanakkale Valisi İlhami Aktaş, AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu, Bulgaristan Başmüftülüğü Yüksek İslam Şurası Başkanı Vedat Ahmet, Karadağ Diyanet İşleri Başkanı Rifat Feyziç, Saraybosna Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cazim Hadzimejlic, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat, Çanakkale İl Genel Meclisi Başkanı Nejat Önder, Gelibolu Kaymakamı Bekir Abacı, Gelibolu Belediye Başkanı Mustafa Özacar, Kosova Milletvekilleri Enis Kervan, Bekim Arifi, Erxhan Galushi, Bahrim Sabani ve Mamuşa Belediye Başkanı Abdülhadi Krasniç ile Karadağ, Bulgaristan, Bosna Hersek, Yunanistan ve Romanya’dan çok sayıda davetli ile vatandaşlar katıldı.

Program, enstrümantal ney ve ilahi dinletisi ile başladı. Ardından Armin Muzaferija tarafından Türk Boşnak ortak ezgileri seslendirildi.

Çanakkale Valisi İlhami Aktaş yaptığı konuşmada, “Hz. Mevlana ile vuslata kavuştuğumuz 748’nci yıldönümünde, Mevlana’nın öğretilerini, söylemlerini, bize öğrettiklerini hayatımızın her noktasında uygulamayı Allah bize nasip etsinö dedi.

AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu ise, “Çanakkale demek, Cumhuriyetin önsözünün yazıldığı topraklar demek. Çanakkale’de dünden bugüne ecdadımızın emaneti aslında bizlerle birlikte, onların yaşattığı emanetleri de, bu toprakların gerçek sahipleri de bizlere emanet. Biz her sabah dualarımızla aslında şehitlerimize ev sahipliği yapıyoruz” diye konuştu.

Saraybosna Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cazim Hadzimejlic de, Mevlana öğretisinin tüm Balkanlarda ve Dünyada önemli bir stratejik öğreti haline geldiğini söyledi.

KDTP Milletvekili Enis Kervan konuşmasına, “10.Uluslararası Balkan Coğrafyası Çanakkale’de Buluşuyor etkinliği vesilesiyle Gelibolu Mevlevihane’si etkinliğinde ve dolayısıyla tarihimizin büyük destanının yazıldığı Çanakkale’de bulunmaktan büyük onur ve şeref duyduğumu belirtmek isterim.

Kosova Meclisi’nden burada bulunan milletvekili meslektaşlarım, Mamuşa Belediye başkanim adına,
Sultan Murad Hüdavendigarin şehit düştügü topraklardan, “Bir hilal uğruna, ya Rab güneşler batıyor” diyen milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un baba memleketi Kosova’daki Türk toplumu ve bu akşam katılımcı tum dostlar adına sizleri, sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Kosova ve Türkiye arasındaki kardeşlik ve dostluk ilişkilerinin en güçlü göstergesi şüphesiz ki iki ülke arasındaki tarihi bağlardır. Bu bağlardan biri de Çanakkale’de, bu güzel vatanın kurtuluşu için mücadele etmiş ve ay yıldızın gölgesinde, uğrunda canlarını verdikleri bu vatan toprağında yükselen selvi ağaçlarının arasında yatan Kosovalı şehitlerimizdir. Çanakkale Destanı, Anadolu’dan Rumeli’ye ve farklı coğrafyalardan yüzbinlerce insanın tek yürek olarak mücadele verdiği ve vatan uğruna dünyada eşi benzeri görülmemiş bir mücadelenin gözler önüne serildiği bir destandır. Bu mücadele için Rumeli’den gelen Türk, Arnavut, Boşnak, Goralı ve diger milletlerden kardeşlerimiz, farklı coğrafyalardan kardeşleri ile birlikte bu toprakta şehid olmuşlardır.

Bu nedenledir ki, burada mezar taşı olan her ülke ile Türkiye’nin arasında koparılamaz bir bağ vardır.

Bu nedenledir ki Kosova ve Türkiye arasındaki kardeşlik bağının ne kadar güçlü olduğu buradaki şehitlikler gezilirken çok daha iyi anlaşılmaktadır.

Manevi değeri büyük olan bu şehirde, bugün, Mevlana Celaleddin-Rumi’nin vuslata erişinin 748. Yıldönümü vesilesiyle bir arada bulunmaktayız.

Mevlana, kullandığı gönül, sevgi, barış, kardeşlik diliyle 800 yıldan beri bütün dünyanın ortak değeri ve hazinesi olmuştur. Bu güçlü maneviyat, yüzyıllar sonra bile farklı milletlerden ve farklı coğrafyalardan insanları bir araya getirmektedir.

Mevlana’nın öğütlerinin hayat bulduğu, merhamette güneş gibi, cömertlikte akarsu gibi, tevazuda toprak gibi, hoşgörüde deniz gibi olan bu güzel ülke, anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti, Balkanlarda yaşayan halklar için hep bir umut, bir özlem, bir çare olmuştur. Aramıza sınırlar girmiş olsa da, yüreklerimizde sınıra asla yer olmamıştır.

Bunu Mevlana’nın bir sözü ile bir kez daha teyid etmek isteriz: “Dediler ki gözden ırak olan gönülden de uzak olur. Dedim ki: gönle giren gözden ırak olsa ne olur.”

Bizler de diyoruz ki, Türkiye, bu vatan ve bu vatanın insanı, Rumeli’de olan bizlerin her daim yüreğinde, her daim gönlündedir.

Mesafe olarak sizden ne kadar uzak olsak da, sevinciniz sevincimiz, üzüntünüz üzüntümüzdür. Unutmayın ki, sizler bizim için o topraklarda hep beklenen oldunuz. Hem iyi günümüzde, hem zor zamanımızda varlığını ilk hissettiğimiz, sesini ilk duyduğumuz hep sizler oldunuz.

Bu vesile ile Çanakkale Valisi Sayın İlhami Aktaş’a, Milletvekili Sayın Bülent Turan’a, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Rektörü Sayın Sedat Murat’a, Mevlana Öğretisini ve Gelibolu Mevlevihanesi’ni Tanıtma ve Yaşatma Derneği Başkanı Sayın Halit Kuşku’ya, Edirne Valimize ve bu etkinlikte emeği geçen herkese en içten teşekkürlerimi yinelerim” ifadelerine yer verdi.

‘ANAVATANIMIZ GÜÇLÜ OLDUĞU SÜRECE BİZLER DE KENDİMİZİ GÜÇLÜ HİSSEDİYORUZ’

Bulgaristan Başmüftülüğü Yüksek İslam Şurası Başkanı Vedat Ahmet konuşmasında, “Bugün Çanakkale’mizde, Gelibolu’muzda olmak bizim için ayrı bir anlam taşıyor. Anavatanımız, Türkiye’miz bizim canımızdır. Anavatanımız var olduğu sürece Bulgaristan’daki Müslüman Türk topluluğu var olacaktır. Ana vatanımız güçlü olduğu sürece bizler de kendimizi güçlü hissediyoruz. Onun için hem anavatanımız Türkiye’mize, hem Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başkanı olan Reisi Cumhur Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkürlerimizi sunuyoruz. Çünkü bizler anavatanımızın bir parçasıyız. Hz. Mevlana’nın yolundan giden erenlerin, dervişlerin önce insanlığın kalpleri fethettiği daha sonra Osmanlı askerlerinin yeniden topraklarını fethettiği o topraklarda yaşıyoruz. ve Hz. Mevlana’nın sesini, öğretilerini duymaya ve duyurmaya çalışıyoruzö dedi.

‘ERDOĞAN GELİNCE ARTIK BU FARELER HALAY ÇEKEMİYOR’

Karadağ Diyanet İşleri Başkanı Rifat Feyziç ise, “Son zamanlardaki Türkiye eski bir Türkiye değil. Güçlü, kuvvetli Türkiye sadece sizin için değil, Balkanlardaki Müslümanlar için ve bütün dünyadaki mazlum ve iyi insanlar için çok önemli. Bizim orada biz atasözümüz var; ‘Kedinin olmadığı yerde fareler halay çeker.’ Güçlü Türkiye’nin olmadığı bir yerde Hıristiyanlar, düşmanlar çekiyor. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gelince artık bu fareler halay çekemiyor, çekmiyor. Siz Türk olarak büyük bir milletsiniz. Siz aslanlarsınız. Ama aslanların başı da aslan olması lazım. Aslanların başı da köpek veya küçük bir hayvan olursa bir şey yapamazsınız. Sultan Süleyman, Fatih Sultan Mehmet, Mustafa Kemal Atatürk büyük bir aslandı. Recep Tayyip Erdoğan’da büyük bir aslan. Aslanların başı da mutlaka aslan olurö diye konuştu.

Program, Mevlana Öğretisini ve Gelibolu Mevlevihanesini Tanıtma ve Yaşatma Derneği Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Halit Kuşku tarafından Mevnevi okuması, Tasavvuf Vakfı ekibinin sema gösterisi ve yapılan dua ile sona erdi.

 

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

KOSOVA’DA GELENEKSEL TÜRK OKÇULUĞU SERTİFİKA TÖRENİ DÜZENLENDİ

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............