a
" alt="b">
" alt="b">

KOSOVA’DA TÜRK KADINININ, TÜRK VARLIĞINA KATKISINI KANITLAYAN PANEL DÜZENLENDİ

Orkide Prizren Kadınlar Derneği tarafından Yunus Emre Enstitüsü’nde  “Kosova’da Türk Kadını Olmak” paneli düzenlendi.

Kosova’da nüfus sayımın devam ettiği dönemde yapılan geniş katılımlı  panele, Kosova Demokratik Türk Partisi (KDTP) Genel Başkanı ve Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka, milletvekileri Fidan Brina Jılta ve Enis Kervan, Türkiye’nin Prizren Başkonlos Yardımcısı ve kadınlardan oluşan çok sayıda davetli katıldı.

Kosova’da Türk kadının duruşu, mücadelesi, çabaları ve başarılarının, Türk varlığının en önemli unsurlarından biri olduğunun altı çizilen panelde açış konuşmayı yapan Orkide Derneği Başkanı Sevgi Kervan, “Kosova’da Türk kadını olmak demek, Kosova’da Türklüğü yaşatmak demek, Kosova’da Türk kadını olmak demek, Kosova’da Türkçeyi yaşatmak demektir. Kosova’da Türklüğün  asıl mimari Türk kadınlarıdır” ifadelerini kullandı.

KDTP Genel Başkanı ve Bakan Fikrim Damka da Kosova’da çok fazla başarılı Türk kadının olduğunu hatırlatarak, Türk kadının bütün zorluklara göğüs gererek, başarının yakalanmasında örnek olduklarını söyledi. Kosova’da her alanda başarılı kadınları görebildiklerini kaydeden Damka, “ Kadın Türk toplumunun ana damarlarından biridir. Türkçeyi nesilden nesile taşıyan yine Türk kadınıdır. Bu nedenle kadınlarımızı değerli hissettirmemiz gerekir. Türk kadının önemi bu nüfus sayımında da mutlaka etkisini gösterecektir ” dedi.

Gazeteci Gülay Krasniç’in moderatörlüğünü yaptığı panelde, Kosova’nın farklı şehirlerinden gelen ve farklı meslekleri olan, ayrıca çalışmalarıyla Türk toplumunun gelişmesine katkı sağlayan 10 Türk  kadının başarı hikayeleri katılımcılar tarafından büyük bir ilgiyle dinlendi.

Siyasette başarılı kadın portresi çizen ilk panelist olarak söz alan KDTP milletvekili Fidan Brina Jılta, Kosova’da başarılı Türk kadını olmanın arkasında aileden gelen yetişme tarzında gizlendiğini kaydederek, ailelerin, kız çocuklarının eğitimine, daha sonra iş hayatında başarı basmaklarına tırmanmak için her zaman teşvik etmesinin, Türk kadınına özgüven aşılanmasında büyük rol oynadığını söyledi.

Dr. Refike Sulçevsi, Kosova’da Türk kadının başarı yakalamasının pek te kolay olmadığını, buna rağmen Türk kadınının hırsıyla, üstlendiği sorumluklarıyla en iyi konumlara gelmesi için sürekli çaba gösterdiğine işaret ederek, konuşmasının büyük bir bölümünü “Geçmişten Günümüze Kadar Kosova’da  Nüfus  Sayımı” konusu üzerinde detaylı bilgiler paylaştı.

Prizren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Serdan Kervan, kadınları başarı yoluna götüren en önemli etkenin eğitim olduğuna vurgu yaparak, “ çocuklarımızı, gençlerimizi eğitim konusunda teşvik etmeliyiz. Güçlü bir toplum, eğitim seviyesiyle ölçülür. Güçlü bir eğitim varsa, Türk toplumu daima başarılı olur” diye belirtti.

Priştine “Elena Gjika “ilköğretim okulu Müdür Yardımcısı Agnesa Raşit Globoder, çocuklara Türkçe eğitim kalitesinin artmasından başlayarak, Türk öğrenci sayısının artmasına kadar öğretmenlerle birlikte sürekli çaba içerisinde olduklarını belirterek, Türkçe eğitimi , Türk toplumunun gelişimi açısından ön planda tutmanın önemine işaret etti.

Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Yüksel Okçabal, “Bu topraklarda Türk annesi, Türk kadını, Türk öğretmeni demek, çocuklarımzı beşikten mezara kadar milli duygularla yetiştirmek için çaba sarfetmek demektir” şeklinde konuşarak, bir öğretmen olarak  Türkçeyi sevdirmeye devam edeceklerini belirtti.

Gazeteci Ela Kasap da, panelin başlığına baktığında ilk akla gelenin mücadele olduğunu belirterek, kulaklara yorucu gelse de aslında mücadelenin başarıya giden yol olduğunu söyledi. “Çok uzun yıllar önce büyüklerimizin bize kazandırdığı haklar onların mücadalesi idi. Bu mücadele sayesinde bügün Türkçe eğitim, Türkçe sanat ve Türkçe medyaya sahibiz. Şimdi sıra kazanılan bu hakların korunması için mücadele etmeye geldi” ifadelerini kullanan Ela Kasap, Türkçe medya sayesinde bu hakların ne kadar önemli olduğunu göstermeye çalıştıklarını vurguladı.

Tiyatro sanatçısı Sonay Buş, Kosova’da Türk bayrağını açabilmek, Türklüğü ve Türkçeyi yaşatabilmek için verdikleri mücadeleden dolayı Türk kadınları olarak gurur duyduklarına işaret ederek, 1951 yılında yakılan meşaleyi gelecek nesillere taşıyacaklarını söyledi.

İş insanı Makbule Tüfekçi, bazı kadınların yetersizlikle sınandığını, buna rağmen  Kosova’da Türk kadının güçlü bir duruş sergilediğini anımsattı. Tüfekçi, “Türk kadını yeri geldiğinde şefkatlı bir anne, yeri geldiğinde anlayışlı bir eş olur, yeri geldiğinde çok başarılı bir iş insanı olur,  yeter ki Türk kadınına gereken destek verilsin” şeklinde konuştu.

Prizren’in Türk kadınının sembol simalarından Çazime Leskovçalı, video mesajıyla katılımcılara seslenerek, bu topraklarda Türklük için mücadelenin önemine değindi.

“Kosovalı Türk kadınlarının sanat, siyaset, sağlık, eğitimde ve sayamadığımz pek çok alanda başarılayla bizlere örnek ve biz gençlere her daim yol gösterici olmuştur”sözleriyle konuşmasına başlayan ses sanatçısı ve müzisyen Ebru Jılta da Kosovalı kadınların birleştirici güce sahip olduğunu belirtti.

Kadın panelistlerin konuşmalarının ardından Ebru Jılta katılımcılara gitar eşliğinde söylediği parçalarla  küçük bir müzik ziyafeti düzenledi.

Panel, panalistlere hediye takdimi ve toplu hatıra fotoğrafının çekimiyle sona erdi. /kosovaport/

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

PRİZREN BELEDİYE YETKİLİSİ LEVENT BUŞ’UN ÇORLU TEMASLARI

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............