a
" alt="b">
" alt="b">

MEKANIN CENNET OLSUN ŞÜKRÜ ÖĞRETMEN

1 (2) 2 4İnsan doğuyor ve Allah’ın verdiği ömürün günü, saati geldiğinde doluyor  ve ebedi hayatta  intikal oluyor…Hayat böyle bir şey.. Tıpkı ‘’Bir varmış, Bir yokmuş’’ misali… İnsan içinhayat denilen o süre içerisinde yaptığı güzelliklerle, insana verdiği değerleri ile hafızalarda hep iyi insan olarak kalıyor. Şükrü öğretmen Paşa mahalde  yaşamış, aynı mahallede acıyı ve tatlıyı paylaşmış bir büyük abimiz olarak hep kendisine  değer verdik, abi bildik, kardeş bildik…  O bir öğretmen, o yaşıyor ve her zaman yaşayacaktır anılarımızda. Öğretmen Şükrü Mazrek  her zaman  insanlığa  değer vermiş ve  sevilen bir kişi olarak anılarımızda kalacak ve yaşayacaktır.

Amansız yakalandığı hastalığa  yenik düştü…Fazla dayanamadı, dayanamadı çünkü hastalığı iyice ilerlemiş ve Türkiye’de Sakarya’da tedavi ediliyordu. Herkes seferber olmuştu Şükrü Öğretmenin iyileşmesi için ..Şükrü öğretmenin iyileşmesinde ve bir an önce Mamuşa’ya Anadolu İlk Öğretim okuluna yeniden öğrencilere ders vermesi için hepimiz dua ediyorduk. Olmadı….

Bu yazıyı yazmak için bayağı zorlandım.Ama yazmak zorunda kaldım.Yazmak zorunda kaldım çünkü hep yanımda olmuştur ve vermiş olduğu mücadelesini bildiğim için  bu yazıyı yazmak bir nebze var olan borcumu yerine getirmek zorundayım. Yine diyorum keşke ölmeseydi şükrü öğretmen…

O ölmedi o Yaşıyor ve Her Zaman Yaşayacaktır…

Daha ilk okul öğrencisi iken  okluda  ders vermiş ve eğitimli bir toplumun yetiştirilmesinde  büyük çaba harcamış bilinçli ve  kaliteli bir toplumun yetiştirilmesinde ancak eğitim, ancak çocuklarımızı ve kız çocuklarımızı okutmamızı isterdi. İlk okulda öğrenci iken Türkçe dersini veriyordu…Bana Türkçeyi sevdiren, okulu, Tiyatro’yu  sevdiren Şükrü öğretmendir… Hiç unutmam askerliği yeni bitirmişti Şükrü öğretmen  bizde çocuklar askerlikten yeni gelen Şükrü öğretmenimizi  ‘’ O Eski tek Katlı’’ evinde hoş geldiniz  demeye gitmiştik… Çocuklara büyük önem verirdi ve çocuklarla da arkadaş olan bir kişiliği vardı Şükrü öğretmenin.

Okul programlarında Mamuşa’da  kısa tiyatro oyunlarını sahneye koyan bir öğretmendi…Hatırlıyorum daha 1976 yılında  Mamuşa merkezinde verilen bir programda ‘’Memiş Amca’’ kısa  tiyatro oyunu sahneye hazırlamıştı. Bize de rol verilmişti. Okul okumak isteyen bir çocuğu oynuyordum. Hata daha gün bu gün hiç unutmadığım konuşmaları hatırlıyorum…

-Çocuk; Baba kaç gün oldu bütün arkadaşlarım Lise’ ye kaydını yaptırdı. Ben ise evde kaldım. Hadi kır şeytanın ayağını beni de  bırak Liseye kayıt olayım.

-Baba; Ne dedin, bir daha duyarsam saçlarını çıkarırım eline veririm, anladın mı?,,,

Mamuşa ‘da yılarca öğretmenlik yapan ve Mamuşa’nın  eğitimli bir toplum yetiştirilmesinde mücadele veren çok değerli bir öğretmendi Şükrü öğretmen…Evet Şükrü öğretmen  bir eğitmendi,Mamuşa çocuklarının yetiştirilmesinde bütün ömrünü son nefesine kadar harcayan bir aydınımız ve bir dava adamıydı. Mamuşa İlk okulunda sınıf öğretmenliği yıllarca yapmıştır. Daha sonra Piştine Üniversitesi Türk dili ve Edebiyatı bölümünü  tamamlayarak Mamuşa Anadolu oklunda Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği yaptı. Mamuşa Aşık Derneği kurucularından biridir. Derneğin yılarca başkanlığını yapmış ve dernek çerçevesinde ‘’Necati Zekeriya’’ yazın kolu başkanlığını da yürütmüştür. Şükrü Öğretmen çocuk öyküleri kitaplarını yayınlamıştır. Şiir yazmış ve Mamuşa’nın yetiştirdiği önemli şairlerinden birdir…

Her gördüğümde ‘’OZAN’’ derdim. Gülümserdi, mütevazi davranışları ile hal hatır sorarak  işlerin nasıl gittiğini ve güzel işlerle meşgul oluyorsunuz der ve başarılarınızın devamını diliyorum öğrencim olarak sizlerle gurur duyuyorum derdi. Allah razı olsun derdim Şükrü öğretmen ‘’ Biz bir iş yapıyorsak  sizlerin ve bir başarımız varsa bu sizin  başarısıdır derdik…

Safra Kesesinden Ameliyat  Olmuştu…

Yaklaşık 6 ay önce rahatsızlanmıştı. Safra kesesi bir ameliyatı geçirmişti Şükrü Öğretmen. Bizde ziyaretine gitmiştik  nasılsınız ,iyisiniz sorduğumda …

Evet Allah’ıma şükürler olsun iyiyim ve küçücük bir ameliyat geçirdim.Bayağı korktuğunu açıklamıştı.Hatta şunu diyordu; o gün ameliyat olacaktım. Doktorlarla  görüştüm  ne zaman ameliyat olacağımı sordum ve doktorlar   korktuğumu bildikleri için iki sonra dediler.Bende biraz rahatladım, doktor bana şunu dedi odama gidelim odamda daha iyileşmenin için bir iğne yapmamız gerekiyor dedi. Bende doktora tamam dedim odasına gittim… Tabi bende iğne yapılmasını kabul ettim.Meğerse yapılan iğne  anestezi için verilen bir iğeymiş ve ben uyumuşum…

Ameliyat yapmışlar ve yatağımda gözlerimi açtım.Ben neredeyim…ve ne zaman ameliyat oluyorum…

Ameliyat oldunuz denildi…Allahaşükürler olsun dedim ne kadar da kolaymış….

Yanlışa Yanlış, Doğruya Doğru Diyenlerden Biriydi…

Mamuşa tarihinde daha 1999 yılında Kosova savaşından önce  SOFRA Kültür ve Sanat Dergisini yayın hayatına başlattık. “Sofra” Kültür Sanat ve edebiyat Dergisinin Yazı Kurulu Başkanı görevini yapmıştır.Her sayıda edebiyatla ilgi yazıları vardır. Daha sonra 2002 yılında yine beraber “DERYA” Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisini yayın hayatına başlattık. Derya Dergisinde Yazı Kurulu Başkanı olarak görev almıştır.Edebiyattın yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması için elinden gelen bütün fedakarlığı ortaya koymuştur.Şükrü Öğretmen gerçekten bir dava adamı olarak yanlışa yanlış, doğruya doğru diyenlerden biriydi. Şükrü öğretmen ana dilini o kadar çok severdi ki şiirlerinde hep kaleme alırdı ve bir şiirinde şöyle diyor ;

‘’Kerpiç duvarlarıyla ayrı bir mahalledir sokaklar köyümün,

Çıkarırlar sesleriniçocuklar oyunlarında

Ve söylerler Türkçe’mle

Konu komşuya seslenirler ve yazarlar kerpiç duvarlarında

Türkçe’mle’’.

Şükrü öğretmen diğer bir şiirinde  burada ki varıldığımızı yarınlara taşıyabilmek için  mücadelesini kalem ile vererek  diğer bir şiirinde şöyle diyor;

Mamuşa’da Bir Saat Kulesi Var

‘’Tarihi eser saat kulesi

Topluva deresinin sularınaacı acı bakar

Mutluluk şarkıları, sönmesin korkuyorum

O şarkı ki Türkçedir

Kamber Bey Camii, onun bitişiğinde ılhamur ağacı

Cami bahçesinde şadırvan çeşmeleri,

Tek bir eserimiz kalmadı,hepsi yıkıldı,hepsı bırakıldı.

Ama geçmiş tarihimiz bunu duymasın

Gelin koşun ağalar

Tarihi eser saat kulesini yaşatalım

O yaşarsa bizde, Türkçe’mizde yaşar’’

 

Evet Şükrü öğretmen böyle diyor… Kıtap okumayı  çok sverdi.Roman okumayı öğrencilerime hep tavsiye ederdi.Hiç unutmam daha ilk okulda öğrenci iken  o  sıcak yaz aylarında

Fırsat buldukşa Mamuşa Topluva deresı bitiğişğinde şayırlıkta beraber şıkradık Şükrü öğretmenin tavsiyesi üzere Çalı Kuşu romanını okumuştuk.

Sen Rahat Uyu ve Mekanın Cennet Olsun Şükrü Öğretmen

Rahat uyu Şükrü öğretmen rahat uyu. Senin yetiştirdiğin öğrencilerin bu topraklarda  Türkçenin hem sesi hemde nöbetçisi olacaktır. Sen Rahat uyu ve mekanın cennet olsun Şükrü öğretmen.

Hasta olduğunu duyduğumuzda hemen tel ile aradık. Şükrü öğretmen nasılsınız ne yapılması gerekirse yapmaya hazırız, Türkiye’ye tedavi için gitmek istiyorsanız hemen görüşmelere geçelim ve Türkiye gönderelim. Telefon ile aradığımıza çok sevinmişti, yanık sesiyle “Tedavi olmak istiyorum, beni Türkiye’ye göndermenizi istiyorum” dedi. O kadar duygulanmıştım kendimi tutamadım telefonda ağladık karşılıklı. Hemen Sakarya Üniversitesi Rektörü, Dekanı ve Hastaneler Genel sekreteri ile temasa geçerek bir gün sonra Sakarya Üniversitesi hastanesinde tedavisi yapılmaya başladı. Teşhis konuldu ve çok ağır bir teşhis konuldu. Tıbben yapılması gereken  her konuda müdahale edildi. Kemoterapi uygulaması yapıldı. Ayda bir kemoterapi uygulanması yapılması gerekiyordu.Birinci seans tamamlanarak kardeşinin evinde Silivri’de dinlenmesi gerekiyordu.Aniden fenalaşarak İstanbul Güngören hastanesinde solunum cihazlarına takılarak hayat mücadelesini verdi. Direndi, direndi ama fazla dayanamadı… Yenik düştü hastalığına… Ailesine, kardeşlerine, yakınlarına  Allahtan başsağlığı  diliyorum. Allah kalanlara uzun ömürler versin. Allah Şükrü Öğretmenin mekanı cenet eylesin.

Bu gün Mamuşa Merkez Camiinde öğle namazı kılındıktan sonra Mamuşa Mezarlığında toprağa verildi.Tüm Mamuşa’nın  başı sağolsun. Mamuşa’nın öğretmeni Şükrü Mazrek’in vefatını büyük bir teessür ile öğrenmiş ve  Eğitime büyük katkıları bulunan değerli büyüğümüze Allah’tan rahmet, başta ailesi ve yakınları olmak üzere, sevenleri ile eğitim camiasına başsağlığı diler, sabr-ı cemil temenni ederim.

Arif BÜTÜÇ

Mamuşa Belediye Başkanı

Şükrü Mazrek’in Özgeçmişi:

Şükrü Mazrek 1955 yılında Mamuşa’ da doğdu.  İlk okulunu Mamuşa’da tamamladıktan sonra Prizren’de liseyi bitirdi.Prizren Yüksek Pedagoji okulundan mezun olduktan sonra  Priştine Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü de tamamladı.Bir ara Mamuşa Çiftçi Kooperatifinde çalıştı. Ömrü Mamuşa Anadolu ilköğretim okulunda  sınıf öğretmeni, daha sonra Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak çalıştı.Öykü  ve Şiir kitapları yayınladı. 1980-1990 yılları arasında Prizren Radyosu Türkçe Yayınlarında Mamuşa Muhabirliği  yaptı. Mamuşa Aşık Ferki Derneği  Kurucu Başkanıdır. 1988 yılında Mamuşa Aşık Ferki Derneği Necati Zekeriya Yazın Kolu kurucusu ve başkanı olarak görev yaptı. Mamuşa Sofra ve Derya Kültür Sanat Dergilerinin Yazı Kurulu Başkanı  ve kurucularından biridir. Öykü ve Şiirlerini: Tan,Çevren,Sevinç, Birlik.Bay, Kuş ,İnci, Sesler, Çığ gibi dergi ve gazetelerde yayınlamıştır.

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

SAĞLIK VE ENERJİ REFORMLARINA 45 MİLYON EURO

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............