a
" alt="b">
" alt="b">

SESİMİZ KISILDI

Ağustos 2001’den bu yana coğu alanda sesimiz olan, Kent Fm 95.2 yok artIk. Ne acıdır ki artık o frekansta başka bir radyo boy göstermektedir. Bunu duyduğumda savaştan sonra Priştine Türk toplumu için en acı olay olduğunu, çok net olarak diyebilirim.

Mevcut siyasette bulunan kişilerden bununla ilgili en azindan küçük te olsa bir tepki gelmesini bekledim. 1 ay geçmesine rağmen su andaki hükümette ve belirli yerlerde az sayıda Türkün bulunmasi buna engel oldu. Çok geçlerde değil de 3-5 yıl öncesine kadar  devletin çeşitli yerlerinde görev alan 1 bakan, 3 bakan yardimcisi, onemli bordlarda bilir kişiler, Anayasa Mahkemesi’nde temsilen bir Türk, bakanlıklarda müdürler ve çok sayıda danışmanliklar yok artık, ondandır tabi ki tepkinin de gelmesini bekleyemeyiz.

Radyonun sahibi olan ve yıllar yılı bizlere bu heyecanı yaşatan Engin Beyoğlu’na sonsuz teşekkürlerimizi sunmamız gerek. En suçsuz olani o zaten, cünkü kendisine yeterince desteği sağlayamadık. Özellikle 2 yıldır süren bu pandemi döneminde, gerek üst düzey yetkililer gerekse iş yapan şirketler, Kent fm ve Engin Beyoğlu’ nu küçük te olsa bu yardımdan mahrum ettiler. En azından Kosova’da bulunan kurumlar ve tabi Kosova Hükümeti’nde önceden de belirtmiştim, az sayıda temsiliyet sağlayan üst duzeyde yer alan Bakan ve milletvekileri, zamanında bu olayın gerçeklesmemesi için el atmalıydılar.

Ama söz konusu Priştine olunca, her zaman bir gözardılılık, her zaman geç kalmalar var. Belki de Priştine’deki yetkili kisiler bilgilendirme konusunda ya yetersiz kalıyorlar, yada iç kavgalardan veya koalisyon anlaşmaları imzalamakla, bu konularla ilgilenemiyorlar.

Her ne olursa olsun 13 Ağustos 2001 tarihinden günümüze dek, bizlere öncü medya kuruluşlardan biri olduğu için Kent FM hiçbir zaman unutulmayacaktır.

Bu vesile umarım, bir kez daha düşünmemize ve var olan Türkçe haber yayın yapan medyalarımızın başına aynı olay gelmemesi icin bir ders olur. KOSOVAPORT, KOSOVAHABER ve Kosova Radyosu Türkçe programı, Türkçe haber  yayın kuruluşları de kapanma durumuna düşmemeleri için, anında  el koyulmasi lazım. Desteklere ihtiyaçları mutlaka vardır diye düşünüyorum. Bu destekler milyonluk değil de çok makul yardımlarla gerçekleşebilir. Gerekirse hep beraber bu medya kuruluşlarına yardımda bulunalım ki TAN gazetesinin geçmişini yaşamayalım. Bu konu ile ilgili bir yuvarlak masa düzenlenmesi ve görüşülmesi önerisinde bulunuyorum.

Şu andaki Türk temsilcilerine sözüm. Sürekli bir savunma halinde olacağınızı biliyorum, bu durumu hiçbir şekilde savunamazsınız, çünkü teker teker var olanları kaybediyoruz, siz de mutlaka farkındasınız.

Eğer bu kaybedilen savaşı kazanmak istiyorsak, içimizdeki dostumuzu ve düşmanımızı tanımamız gerekli. Sırtımızı kime yaslayabileceğimizi, anlamamız, içimize sonradan giren Türkleri paramparça eden, o kişinin etkisinden kurtulmamız, en önemli görevlerimizden biridir. Nasıl ki cehalet sadece okuma yazma bilmemek değilse, okuma yazma bilip üç beş şey öğrenmek te, insanı cehalletten kurtarmıyor.

Bir kez daha haykırışta bulunuyorum, gerekirse sesim çığliğa dönsün, kurtuluş yok, ya tek başına yeni  bir boşluğa düşmek , ya hep beraber yada hiç birimiz. Ben dahil birbirimize cezalarımızı kestik, kimi önceden kimi sonradan. Umarim akıllanmışızdır.

Ekimde düzenlenen seçimlerle ilgili değerlendirmemi yapmazsam o zaman içim rahat olmaz. 17 Ekim seçimleri her ne kadar KDTP tarafindan başarılı olarak gösterilmesi istense de, maalesef toplamda % 35’lik  bir oy kaybına uğrayan KDTP ne kadar başarılı olduğunun gostergesidir. Bu oylar ister Organik isterse İnorganik olsun ( son günlerin dalga geçilen sözcükleri).

Bu seçimin galipleri Gilan’dan Kadir Hüseyin ve YTHP’ den Ertan Simitci’dir. En büyük mağlubu da KDTP genel başkani  ve yönetim kuruludur.

Galipler listesine onu da çok kısa bir sürede anlarız,  Prizren KDTP şube başkanı Levent Buş da katılabilir.

 

 

Cüneyd Ustaibo

Ephesus Travel Kosova

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

A BE HABİBE HANIM, BİZİ ÇOK ÜZDÜN…(Ya da Habibe hanımla son yazışmalarım)

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............