a
" alt="b">
" alt="b">

MEDYANIN GÜCÜ

GAZETECİLER  GÜCÜNÜN  FARKINDA DEĞİLLER!

On Ocak, gazetecilerin,  medyanın anlamlı bir bayramıdır.  Gazetecilerin mesleki haklarını savunmaları, iş ortamlarının daha güvenli olmaları açısından el ele vermeleri, dayanışma içinde olmaları gerektiğini hatırlamaları gereken,  gazetecilerin her yıl kaydedilen uluslararası  günüdür.

Medyalar,  topumu bilgilendiren, denetleyen,  uyaran ve uyandıran araçtır . Doğrusu toplumun aynası olarak bilinir.

Kosova’da etnik toplukların entegrasyonu açısından medyaların katkısı  yetersiz, doğrusu toplumun aynası, olamamaktadır.

Medyaların durumu içler acısı-ancak iktidarın veya politikanın hizmetinde olanların durumu daha iyi sayılabilir.

 Öteki medya kuruluşlarında çalışanlar ise,  aylarca maaş alamamkta, çok düşük maaşla çalışmaktalar.

Yine de gazetecilerin mesleklerini yaparken kendilerine  soracakları soruların başında şu soru gelebilir:  Güçlü medya mı, yoksa güçlülerin medyası mı olmak, daha iyi?

Gazeteciliği meslek edinenler her halde güçlü medyayı seçeceklerdir.  Ne yazık ki öteki  seçenekten yana olanların sayısı gittikçe artmaktadır.

 İşte bu yüzden, ihtyaç gazetelere değil, gazeteciliğe daha büyüktür. Özellikle, dünyadaki  kuvvet sıralamasında 7. sıradan bugün 3. hata 2. sıraya yükselmiş medyalar toplumsal ilişkilerin  her  türünde büyük bir kuvvet.  Fakat, medyaların gücünden dünya haberdar iken, bunun farkında olmayan ise  gazetecilerin ta kendileri,  ne  yazık.

 Kosova’da bugüne kadar öldürülen  Arnavut – Sırp gazeteci sayısı 15.tir.

Ne yazık ki bugüne kadar öldürülen bu gazetecilerin failleri bulunmuş değidir.

Dünyada,  geçen yıl İstanbul’da Suudi Arabistan Konsolosluğu’nda öldürülen Suudi gazeteci Kemal Kaşıkçı’yle birlikte görev başında, (Merkezi New York’taki Gazetecileri  Savunma Komitesi – CPJ bilgilerine göre) ölen gazeteci sayısı 53, tutuklu gazeteci sayısı ise 350’ye yakın.

Kosova’da savaş ve sonrasında öldürülen gazetecilerin failleri hakkında ne bir bilgi ne de  yargıdan bir karar var.

Kosova’da da mahkemelerde, gazetecilere açılan dava sayısı artıyor, haber kaynakları  daralıyor.

İşte bu nedenle,  gazetecilik son yıllarda tehlikeli  ve tehdit olarak görülen ağır bir meslektir.

Kosova’da Türkçe medya söz konusu olunca,  durumun hiç acıcı olmadığı belirtilebilir.

1969’dan 2008’a kadar  (Tan gazetesi Mayıs 1969-Mayıs 1999’a kadar ve Yeni Dönem Kasım 1999-Temmuz 2008’e kadar)  gazete sahibi olan Türk toplumu tam on yıldır,  gazetesiz  ve Türkçe haberlerden bihaber.

Oysa bugün, Türkçe medyaya daha fazla ihtiyaç var. Çünkü Türçe konuşan, okuyan ve anlayan sayısı artıyor.

 Internet habercilikte, arada bir yayına başlayıp daha açmadan solan  haber portallarından, bugüne kadar en uzun süreli ve beklenen ayarda haber verme  çabasında bulunan – Kosovahaber ve Kosovaport  haber portalları bulunmaktadır.  Devlet radyo-televizyonunda ise  günlük belirli süreli yetersiz sayılabilecek bir iki saatlik yayın programları sunulmaktadır.

Tek özel radyo konumundaki Kent FM ise, Kosova’da dinleme alanı olarak yaklaşık yüzde 50’sini kapsamasına  rağmen, ekonomik sıkınıtlarla boğuşarak, yayın hayatına  yata kalka devam etmektedir.

Değerli meslektaşlarıma 2019’da daha iyi koşullarda gazetecilik yapmaları umudu içinde, bağımsız, tarafsız ve doğru gazeteciliğin yanında, daima sevgiyle kalın, diyorum.

İbrahim Arslan-gazeteci

0 0 0 0 0 0

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

SİYASİ VE SİVİL KANAT BİR ARADA

KÖŞE YAZISI

TÜM YAZARLAR
erkasap
ERCAN KASAP
“Karanlıktan korkan çocuğu kolaylıkla hoşgörebiliriz.Yaşamdaki asıl trajedi,yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır” (Platon) 60 yıldan bu yana kesintisiz Türkçe eğitimin yapıldığı Priştine’nin tek ilköğretim okulu “Elena Gjika” okulunun müdür yardımcısı görevine uzun yıllardan sonra bir Türk öğretmen seçildi, tam da güzel oldu, hak yerini buldu derken, Türk topluluğunu derinden sarsan tatsız bir olay yaşandı. “Elena Gjika” okulunda görev yapan Arnavut öğretmenler, ne hikmetse, müdür yardımcılığına Türk öğretmenin seçilmesini hazmedemedi.K ararı, derslere girmemekle boykot etti. Ardından Arnavut öğrenciler Türk öğretmen ve öğencilerine sataştı, tartakladı ve çirkin hareketlerde bulundu. Anlatıldığna göre Arnavut örencilerinn tepkisi tam bir mlliyetçilik gösterisine dönüştü. Holiganlık davranışları sergileyen Arnavut öğrenciler, Türk öğretmen ve öğrencilerine adeta terör estirdi. Esir kaldıkları sınfların kapıları tekmelendi, camlar kırıldı,”burası Arnavutlarındır” sloganları atıldı. 65 yaşında bir Türk öğretmeni 13- 14 yaşındaki Arnavut öğrenciler tarafından tartaklandı. (9’uncu sınıf Türk öğrencilerinin toplu olarak imzaladıkları mektupta, biyoloji ve fizik derslerini veren kıdemli öğretmen Abdullah Bırvenik’in Arnavut öğrenciler tarafından koridorda etrafının sarıldığı, tartaklandığı, Arnavut bayrağıyla sarılarak, sataşmalara maruz kaldığı ileri sürülüyor). Sebep, sadece ve sadece müdür yardımcılığına seçilen öğretmenin Türk olması!
b
b

SIZIN KÖSENIZ

TÜM YAZARLAR
konukyazar
SİZİN KÖŞENİZ
Sizin Köşeniz bölümünde siz değerli okuyucularımızın .............